12 Mart 2015 Perşembe

Aşk kölesi Sherrilyn Kenyon -Yorum


Mükemmel bir yetişkin serisiyle karşınızdayım arkadaşlar..
Seri pegasus yayınlardan çıkıyor bildiğim kadarıyla.

Seri Kara avcıları olarak adlandırılıyor..

4 kitabı türkçeye çevrildi..

1. kitap Aşk kölesi..

Diğer kitapları türkçeye çevrildikçe okuyorum onları da yorumlayacağım sırasıyla...

İlk olarak konuya değineyim..

Makedonyalı  julian döneminin en korkulan ve saygı duyulan savaşçısıydı.

Ve geçmişte ki bir takım hatalarından dolayı lanetlendi ve Aşk kölesi oldu.

Ve 2 bin yıl boyunca kadınların sex kölesi olarak yaşamaya devam etti.

Lanetin bir süresi yoktu..

Ve lanet kuralı olarak kadınları memnun etmek zorundaydı .
Kadınlar onu çağırdığında gitmeme gibi bir lüksü yoktu.

Ve onu çağıran kadınlar açlığını , yalnızlığını , yada yorgunluğu umursamadan ondan kendini memnun etmesini bekliyorlardı.

Ve sadece bu da değil julian  bir parşomenin içine hapsolup sonsuz karanlıkta yalnız aç susuz kalmaya mahkumdu.

Ve zaman geçtikçe kadınlar artık böyle hurafelere inanmadıkları için 
Onu çağırmaz oldular.

Böylece julian bu kısıtlı süren kadınların onu çağırmalarını özler oldu.

Ta ki grace onu çağırana kadar...

Grace modern bir kadın böyle sihir yada büyü gibi saçmalıklara inanmıyor.

Aynı zamanda bir seks terapisti kendisi ..

Ama önceden  kendini kullanan bir erkek yüzünden kendini erkeklerden soyutluyor.

Ve çok yakın bir arkadaşı selena bir kütüphaneden julianın olduğu kitabı bulur.

Ve selena büyü gibi şeylere inanıyordur.

Kendisinin bu kitaba ihtiyacı olmadığı için Grace e kullandırtmaya çalışır.

Grace tabi inanmaz ama sonradan arkadaşının ısarı ve kitaptaki julianın  resminden oldukça etkilendiği için denemeye karar verir.

Çağırdıktan belli bir süre geçmesine rağmen julian gelmeyince selena gider .


Sonra grace  oturma odasında çırılçıplak ve sexi mi sexi bir erkek bulur.

Tabi her kadının yapacağı gibi çığlık atar.

Ve macera başlar....


Aşk kölesi  serinin diğer kitaplarına kıyasla romantikti.
Diğer kitaplar daha fazla macera doluydu.

Bu kitap julianın lanetinden kurtulması üzerine kuruluydu.

Ama romantik derken o pembe dizilerde ki gibi vıcık vıcık bir romantiklik 
yoktu.
Herşey tam tadındaydı.

Kara avcıları serisi en beğendiğim serilerden..

Hem macera aksiyon ve savaş hemde aşk ve tutku var..

Bir kız daha ne isteyebilir ki :D

Kitapda juliana çok acıdım.
Çok yıpranmış bir karakterdi.
Hayatı duygusal açıdan tam bir harabe..

Ne kadar yakışıklı olursa olsun hiçbir kadın onu sevmemiş.
Hep sex objesi olarak görmüşler ve ihtiyaçlarını önemsememişler.

Bu aşk kölesi  olmadan öncede böyleymiş.

Kadınlar ya ondan büyük bir savaşçı olduğu için korkuyorlarmış 
yada çok yakışıklı olduğu için onu arzuluyorlarmış.
Kimse ne kadın ne de erkek ona şefkatla yaklaşmış.

O yüzden bu adama karşı itap boyunca çok korumacıydım.

Ve söylemeden geçemeyeceğim Julian bir yarı-tanrı..

Afroditin oğlu...

Ve olaylarda büyük bir payı var bunun.

Zaten kitapda afroditde olaylara  dahil oluyor ve julianın yarı-tanrı kardeşleri de.

Ben yunan mitolejisine tutkun olduğum için bu seri beni ayrı bir etkiledi .

Kesinlikle okumalısınız.
Puanım 4,5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder